Vicky Cristina Barcelona (2008)


Türkçe adı: Barselona, Barselona
Yönetmen: Woody Allen
Oyuncular: Javier Bardem, Scarlett Johanson, Penelope Cruz, Rebecca Hall
IMDB puanı: 7.6
Zeynop puanı: 7.5



Genel kanının aksine bence kötü bir film değil Vicky Cristina Barcelona; hatta Woody Allen'ın son filmi Cassandra's Dream'e göre 10 boy daha güzel olmuş.


New York'u en güzel anlatan yönetmen olarak ün salmış olan Woody Allen, Vicky Cristina'da, sadece New York'tan çıkmakla kalmamış, yeni bir ülkeye, İspanya'ya demir atmış ama tabi ki New York'a ihanet etmek o kadar kolay değil, bu yüzden de gönül borcu olarak ta baş karakterleri Vicky ve Christina'yı New York'lu yapmış.


Film, yaz tatillerini geçirmek için İspanya'ya gelen iki Amerikalı arkadaş Vicky ve Cristina (Rebecca Hall ve Scarlett Johanson), orada tanıştıkları bohem ve çekici İspanyol ressam Juan Antonio (Javier Bardem) ve de ressamın eski çılgın karısı Maria Elena (Penelope Cruz) ekseninde dönüyor. Vicky Amerika'lı sevgilisiyle evlilik planları yapıp, kendisine sakin ve düzenli bir hayat çizmektedir. Cristina ise yeni heyecanlar, yeni mutluluklar arayarak, kendini bulma çabası içindedir. Bu iki arkadaşın hayatları ve hayata karşı beklentileri ressam Juan Antonio ile tanışınca tamamen değişir. Bu enteresan adamı tanıdıkça, iki arkadaş kendilerini de daha iyi tanımaya başlarlar.


Vicky Cristina Barcelona, Woody Allen'ın Match Point'le başladığı bu yeni sinema anlayışının son örneği ve bu yeni Allen sineması gün geçtikçe daha enteresan bir hal alıyor. New York'un gözü Woody Allen bu filmde Barcelona'yı da ne kadar sevip beğendiğini, izleyicilere de hissettiriyor. Filmi izledikten sonra en çok istediğim şey İspanyol gitarı eşliğinde Barcelona'da bir kadeh kırmızı şarap içmek oldu.


Filmin oyuncuları ise karakterlerine "cuk" oturmuşlar; bu oyunculardan daha iyi bir seçim düşünemiyorum. Özellikle Penelope Cruz ve Javier Bardem harikalar yaratmışlar.


Sonuç cümlemize gelirsek eğer Woody Allen sinemasını takip ediyorsanız Vicky Cristina Barcelona'yı kesin izleyin. Eğer Woody Allen sineması mı yok kalsın diyorsanız yine de Barcelona için izleyin.


The Nines (2007)


Türkçe adı: Dokuzlar
Yönetmen: John August
Oyuncular: Ryan Reynolds, Hope Davis, Melissa McCarthy
IMDB puanı: 6.7
Zeynop puanı: 7.7



Two Guys, a Girl and a Pizza Place'in Berg'ü olarak TV dünyasında tanınmış olan Ryan Reynolds, bu filmde görüyoruz ki yavaş yavaş bir karakter oyuncusuna dönüşüyor. Tim Burton'ın pek sevdiği senaristlerinden birisi olan John August'un ilk yönetmenlik denemesi olan The Nines gerçekten çok çok enteresan bir film. Zaman zaman kafa karıştırıyor ama sonuna kadar heyecanını koruyor.


Tanrı, yaratı ve yaratan, doğru seçimler, yanlış seçimler, bir aktör, bir senarist ve bir bilgisayar oyunu yaratıcısı, melekler, 9 numaralı varlıklar, 7 numaralı insanlar, koalalar, quantum fiziği, farklı evrenler, ne ararsanız var bu filmde.


Son zamanlarda izlediğim sıkıcı ve bir o kadar da aynı filmlerin arasına bir güneş gibi doğdu The Nines.


Ryan Reynolds ve John August, artık takipteyiz.

It's a Free World (2007)




Türkçe adı: İşte Özgür Dünya
Yönetmen: Ken Loach
Oyuncular: Kierston Wareing, Juliet Ellis, Leslaw Zurek, Joe Siffleet
IMDB puanı: 7.1
Zeynop puanı: 6.9


İngiliz yönetmen Ken Loach'un gösterime giren son filmi, It's a Free World, Angie (Kierston Wareing) karakterini kendine merkez alarak İngiltere'deki iş bulma sorunu, göçmenlik gibi konulara el atıyor.


Angie kendinin ve oğlunun geleceğini garantiye almak için kendi işini kurmaya karar verir ve arkadaşı Rose ile kötü durumdaki göçmen işçilere iş sağlamaya başlar. İyi niyet temellerine dayanan bu iş zamanla gerçek amacını yitirir ve paranın kokusunu alan Angie, bu özgür, bencil dünyada başka insanların hayatlarını, hayallerini kendi mutlululuğu pahasına kurban eder. Üstleri Angie'yi sömürür, Angie ise intikamını ondan yardım bekleyen ve emeklerinin karşılığını almak isteyen işçilerden alır.


Film bir kadının kendi çıkarları pahasına, mağdurdan sömürene geçişini gerçekçi ve pürüzsüz bir şekilde gözler önüne seriyor.


Bu tarz konulara ilgi duyuyorsanız izleyin, aksi takdirde görsellik ve sinema adına çok ilgi çekici bir film oldugunu söyleyemeyeceğim.

Australia (2008)




Türkçe adı: Avustralya
Yönetmen: Baz Luhrman
Oyuncular: Hugh Jackman, Nicole Kidman, Ray Barrett, Bryan Brown
IMDB puanı: 7.3
Zeynop puanı: 7.1


2. Dünya Savaşı öncesi Avustralya'da geçen filmin başrollerini Nicole Kidman ve Hugh Jackman paylaşıyor. Yönetmen koltugunda ise Strictly Ballroom, Romeo & Juliet ve Moulin Rouge gibi önemli filmlere imza atıp, kendine has bir sinema stili yaratmış olan Avustralya'lı yönetmen Baz Luhrman var.


Avustralya, açılış sekansında bir Luhrman filmi olduğuna dair ip uçlarını veriyor. Fakat film devamında yer yer Luhrman muzipliğini içinde taşısa da daha klasik bir sinema anlatımına dönüşüyor.


Avustralya epik bir hikaye, ama sadece epik hüzünlü bir aşk hikayesi değil. Hatta aslına bakarsanız bir komedi filmi olarak başlıyor, hikaye yerine oturduktan sonra ise dramatik ögeler su yüzüne çıkıyor. Film içinde para hırsından, Avustralya'daki Aborjinlerin zorluklarla dolu yaşamına, ırkçılıktan savaşa, aşktan, bağlanma korkusuna kadar pek çok önemli konuya dokunuyor. Filmin en büyük armağanı ise Nullah rolünü oynayan ve gerçekte de Aborjin kökenli olan küçük aktör Brandon Walters.


Sonuç olarak Avustralya görsellikte sınır tanımayan ve 165 dakikalık uzunluğuna rağmen sıkıcı olmamayı başaran bir film ama kendisine geçtiğimiz 2008 yılının en güzel filmlerinden birisi diyebilir miyiz? Ne yazıkki hayır.