Türkçe adı: Dünyaya Düşen Adam
Yönetmen: Nicolas Roeg
Oyuncular: David Bowie, Rip Torn, Candy Clark
IMDB puanı: 6.7
Zeynop puanı: 6.3
Yönetmen: Nicolas Roeg
Oyuncular: David Bowie, Rip Torn, Candy Clark
IMDB puanı: 6.7
Zeynop puanı: 6.3
“Oturma Odamdan” kuşağında bugun tanıtacağım film Nicolas Roeg’in The Man Who Fell to Earth adlı eseri.. Film, kült statüsüne erişmiş bir bilim-kurgu eseri ve yine bir edebiyat uyarlaması. Günümüzde malzemesi kalmayan sinemacılar nasıl romanlardan, kısa öykülerden medet umuyorlarsa 1970'lerde de durum bundan pek farklı değilmiş. Film Thomas Jerome Newton adlı bir zuzaylının gezegeninde su kalmaması ve ailesinin kuraklıkla boğuşması sebebiyle dünyaya gelip su bulmaya çalışma çabasını anlatıyor. Aslında tam olarak su bulma çabası diyemeyiz bu duruma çünkü Newton dünyaya düştüğü an suyu buluyor ve ritüelistik bir biçimde suya saygısını belirtiyor, duasını ediyor, lıkır lıkır içiyor. Fakat, dünyaya indiği andan itibaren televizyon, medya, alkol, para derken yavaş yavaş kendi benliğini yitirip yozlaşmaya başlıyor ve asıl amacının, yani gezegenine ve ailesine su götürmenin, dışına çıkıyor.
Flashbacklerle Newton’un yola çıkışını ve kendi gezegeninde yaşam mücadelesi veren karısını ve iki çocuğunu görüyoruz. Kimi sahneler gerçeküstücü bir tablodan fırlamış gibi bir görüntü sergiliyor; lakin senenin 1976 olduğunu göz önüne alırsak, bu uzaylı sahnelerinin yer yer komişkleştiği gerçeğini de göz ardı edemeyiz tabi. Ama bu sahnelerin günümüzün izleyicisine komik gelme potansiyeli çok yüksek olsa da, yönetmen Roeg kendi dönemine göre bu çekimlerde iyi ve enteresan bir iş çıkarmış.
Film, ilk yarısında anlaşılabilir bir şekilde ilerliyor fakat ikinci yarıda kopuk ve bağlantısız sahneler bir araya gelince ne yazıkki izleyicinin filmden kopuşu gerçekleşebiliyor. Filmi izledikten sonra kitabın özetini okuduğum zaman The Man Who Fell to Earth’de ne olup bittiğini daha iyi anladım diyebilirim çünkü kitapta olup filmde olmayan pek çok sahne ve atlanmış enstantene var ve bunları bilmeden de filmi tam anlamıyla kavramak mümkün değil.
Filmin en önemli nimeti de David Bowie; bakır kızılı saçları, beyaz teni ve androjen görüntüsü ile bir dünyalıya benzemediği çok açık. Bu yüzden de “dünyaya düşen adam” karakterini büyük bir başarıyla canlandırıyor.
Sonuç olarak The Man Who Fell to Earth günümüzde kült statüsüne erişmiş ve Ölmeden Önce İzlemeniz Gereken 1001 Film adlı kitapta da da yerini bulmuş bir eser. Ama film boyunca sıkılmayacağınızı ve elinizin uzaktan kumandanın “2x ile ileriye sar” tuşuna gitmeyeceğini garanti edemem.
Flashbacklerle Newton’un yola çıkışını ve kendi gezegeninde yaşam mücadelesi veren karısını ve iki çocuğunu görüyoruz. Kimi sahneler gerçeküstücü bir tablodan fırlamış gibi bir görüntü sergiliyor; lakin senenin 1976 olduğunu göz önüne alırsak, bu uzaylı sahnelerinin yer yer komişkleştiği gerçeğini de göz ardı edemeyiz tabi. Ama bu sahnelerin günümüzün izleyicisine komik gelme potansiyeli çok yüksek olsa da, yönetmen Roeg kendi dönemine göre bu çekimlerde iyi ve enteresan bir iş çıkarmış.
Film, ilk yarısında anlaşılabilir bir şekilde ilerliyor fakat ikinci yarıda kopuk ve bağlantısız sahneler bir araya gelince ne yazıkki izleyicinin filmden kopuşu gerçekleşebiliyor. Filmi izledikten sonra kitabın özetini okuduğum zaman The Man Who Fell to Earth’de ne olup bittiğini daha iyi anladım diyebilirim çünkü kitapta olup filmde olmayan pek çok sahne ve atlanmış enstantene var ve bunları bilmeden de filmi tam anlamıyla kavramak mümkün değil.
Filmin en önemli nimeti de David Bowie; bakır kızılı saçları, beyaz teni ve androjen görüntüsü ile bir dünyalıya benzemediği çok açık. Bu yüzden de “dünyaya düşen adam” karakterini büyük bir başarıyla canlandırıyor.
Sonuç olarak The Man Who Fell to Earth günümüzde kült statüsüne erişmiş ve Ölmeden Önce İzlemeniz Gereken 1001 Film adlı kitapta da da yerini bulmuş bir eser. Ama film boyunca sıkılmayacağınızı ve elinizin uzaktan kumandanın “2x ile ileriye sar” tuşuna gitmeyeceğini garanti edemem.
Ek bir not olarak ta The Man Who Fell to Earth'un yeni versiyonu 2009 yılında gösterime girecekmiş. Bakalım nasıl bir iş çıkaracaklar.