Türkçe adı: Aynadan Maske
Yönetmen: Dave McKean
Oyuncular: Stephanie Leonidas, Jason Barry, Gina McKee, Rob Brydon
IMDB puanı: 7.1
Zeynop puanı: 7.6
Kız odasında oturmaktadır, aklında geleceği ile ilgili planları, hayalleri. Annesi odaya gelir, tartışma başlar. Kız oralardan gitmek ister, annesi onu kaybetmek istemez. “Bir gün ölümüme sebep olacaksın” diye sitem eder kızına. Kız da o anın siniriyle “keşke” der annesine. O gece anne sirkteki gösterisinden önce fenalaşır, hastaneye kaldırılır. Kızı hep ziyaret eder onu hastanede. Üzüntüsünü, özrünü bir türlü dile getiremez, çizimleriyle kartlarıyla, hayal gücüyle annesine hissettiklerini anlatmaya çalışır. Anne anlar kızını, dert etmemesini, üzülmemesini ister. Akşam eve telefon gelir, annenin durumu kötüleşmiştir, ameliyata alınacaktır.
Kız uyur ve bilinçaltındaki üzüntü, pişmanlık duygularıyla bezenmiş, maskeli insanlar, sokaklarda gezen balıklar, defter sayfası yiyen kediler, “seni sevmiyorum,kötü kitap” diye bağırınca üzülüp şehir kütüphanesine geri dönen kitaplarla dolu bir dünyaya açar gözünü. Işığın dünyası, gölgeler diyarından gelen kötü güçlerin etkisi altındadır. Kızın yapması gereken de Aynadan Maskeyi bulup bu duruma bir son vermek ve Işığın kraliçesini uykusundan uyandırmaktır.
Neil Gaiman yazmış (Sandman çizgi romanlarını biz fanilere bağışlayan ve Stardust adlı fantastik romanı sinemaya uyarlanan ünlü yazar). Dave McKean yönetmiş (Sandman ve Hellblazer çizgi romanlarının çizeri). Bu üstün hayal gücü sahibi beyin takımından kötü bir işin çıkacağını düşünmek zaten büyük bir hata olurdu. Gaiman ve McKean ikilisi ellerindeki kısıtlı imkanlarla, hem görsel hem de hikayesel (böyle bir kelime var mı acaba? hmm) bakımdan çok başarılı ve etkileyici bir filme imza atmışlar. Sinema filmlerinde yüzlerini görmeye pek aşina olmadığımız oyunculardan oluşan geniş oyuncu kadrosu da filmde eleştiriye yer vermeyecek şekilde, tertemiz performans sergiliyorlar. Özellikle başroldeki Kıbrıs asıllı oyuncu Stephanie Leonidas'a dikkat çekmek isterim. Belki biraz alakasız ama "screen presence"ı (iğrencim biliyorum ama çeviremedim Türkçe'ye) bana Ellen Page'i hatırlattı.
Efenim, sonuç olarak uzun lafın kısası, güzel film, hoş film. Fantastik türde filmleri seviyorsanız izleyiniz, izletiniz.